“Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” mevzuatına göre inşa edilen yapılarda yangın riski en aza iniyor.
Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) Bünyan Meslek Yüksekokulu Mülkiyet Koruma ve Güvenlik Bölümü Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Program Başkan Öğretim Görevlisi Dr. Emrah Gökkaya, AA muhabirine, meydana gelen yangınların büyük çoğunluğunun sebebinin bilgisizlik, dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmalden kaynaklandığını söyledi.
Gökkaya, 1950’li yıllarda yangınların ortaya çıkmasından alevlenme aşamasına kadar geçen sürenin 15 dakika olduğunu belirterek, bu sürenin 25 yıl öncesinde 5 dakikaya düştüğünü, günümüzde ise 3 dakikadan sonra ölümcül durumların ortaya çıktığını aktardı.
Katı bir maddenin yangında ilk 5 dakikada 550 santigrat, 10’ncu dakikada 650 santigrat, 15’nci dakikada ise 750 santigrat dereceye çıktığını dile getiren Gökkaya, insan vücudunun 175 santigrat dereceye 1 dakika dayanabileceğini ve yangınlarda ilk saniyelerin oldukça önemli olduğunu vurguladı.
“Denetimlerinin sıklığının arttırılması gerekmektedir”
Yapılarda oluşabilecek yangınlara karşı tüm aktif ve pasif yangın güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini kaydeden Gökkaya, şöyle konuştu:
“Her şeyden önce binaların yönetmeliğe uygun olarak inşa edilmesi gerekiyor. Bu yönetmelikten önce yapılan binaların denetimlerinin sıklığının arttırılması gerekmektedir. Binalarda bulunması gereken yangın merdivenlerinin kullanılabilir halde olması ve yangın bölme duvarlarının bina içerisinde inşa edilmesi lazım. Binadaki yapı malzemelerinin yangına karşı duyarlı halde olması gerekiyor. Eğer bu konaklama hizmeti veren bir yapıysa bireylerin acil durum bilgisinin daha önceden broşür veya videolarla bilgi verilmesi lazım. Tüm binalarda acil durum yönetmeliği baz alınarak acil durum ekiplerinin bulunması ve eğitimlerin daha önceden alınması gerekir.”
Dünya üzerindeki birçok kentte olası yangınlara karşı tedbirler alındığını, hatta master planlarının hazırlandığının altını çizen Gökkaya, şöyle devam etti:
“Yapılan çalışmalar, yaşanan olaylar göz önünde bulundurulduğunda, ‘Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’ esaslarına uygun inşa edilen yapılarda yangın riskinin neredeyse sıfır olduğu, yönetmeliğe uygun yapılmayanlarda ise riskin yüzde 100’e yakın olduğunu söyleyebiliriz. Dünya üzerinde bununla ilgili birçok örnek var. Örneğin Japonya’nın Kobe şehrinde yaşanan büyük bir yangın felaketinin ardından 2005-2015 yıllarında afet olduktan sonra değil, önce belirlemeyi hedefleyen bir eylem planı hazırlanmış ve riskler minimuma indirilmiştir. Benzer şekilde Tokyo, Toronto ve Londra’da meydana gelen afetler ve büyük yangınlar sonrası yapılan yangın master planlarıyla yangın risklerinin minimuma indirildiği görülmektedir.”
Aktif ve pasif güvenlik önlemlerinin periyodik bakımları önem arz ediyor
Gökkaya, yapıların içerisinde bulunan yangın söndürme otonomlarının ve periyodik bakımlarının yapılmasının büyük önem taşıdığını söyledi.
Emrah Gökkaya, “Meydana gelen yangın ve afetlerde büyük oranda bilinçsizlik, dikkatsizlik, tedbirsizlik ve ihmaller göz önünde bulundurulduğunda can ve mal kayıplarının arttığını görmekteyiz. Dolayısıyla yapısal ve yapısal olmayan tüm aktif ve pasif güvenlik önlemlerinin bina içerisinde periyodik bakımlarının düzenli olarak standartlara uygun yapılması önem arz etmektedir.” diye konuştu.
